Kitapları
Ankara’ya Dönüş Günlüğü 1: Memleket ve Çayyolu meselesine giriş
“Memleket neresi?” mükemmel bir soru. Ama bir problemi var. Sadece yeni tanışınca soruluyor. Çünkü sabit bir şey muamelesi görüyor. Halbuki olamaz. Bir kere mesela Ankara’da yaşayan birisi Ankara’da bu soruya kütüğünü söyler. Ama İstanbul’dayken Ankara der. Kütüğe...
Zarif zorbalar ve nezaket meselesi
Sosyal medyada çok dolaştı. Birisi temizliğe giden annesinin yemek macerasını muntazam bir Türkçeyle anlattı. Hikaye sıradan bir kötülüğü anlatıyordu. İşveren... Sosyal medyada çok dolaştı. Birisi temizliğe giden annesinin yemek macerasını muntazam bir Türkçeyle...
Bodrum’a mı taşınacaksınız? İki kere düşünün
Önümdeki manzarayı görseniz, birazdan yazacaklarım konusunda döversiniz muhtemelen beni. Hele sabahtan beri bitirdiğim işleri duysanız. İstanbul’da bir hafta... Önümdeki manzarayı görseniz, birazdan yazacaklarım konusunda döversiniz muhtemelen beni. Hele sabahtan beri...
Kıyas ve gurur: Ağlayarak günlüklerine yazsınlar
Gurur, üç işe yarayan bir kelime. İkisi iyi biri kötü. Kötü olanı çok seviliyor. Kibir olanı. Bu şekil gururlu insanlar genel olarak kendini beğenmiş oluyor ama bütün kendini beğenmişler gibi aslında kendinden memnun değil çünkü. Kendilerini sürekli kıyaslıyorlar...
Abdülkerim ve sıradan sağcılar
Kim bilir kaç Abdülkerim yaşıyordu İstanbul’da? Ama bu işte bana çarpmıştı. Artık beraber hikayemiz vardı... Müthiş bir adamdı Abdülkerim. Müthiş mütevazıydı, başıma dert açmamak için yırtınırdı. Hep ama hep çok mahcuptu. Bir türlü Türkçe öğrenememişti. Oğlum İlyas'ı...
Almanya gibi yerde selden 156 kişi öldü, daha ne olsun?
Niyetim korkutmak değil. Korku ile iş görenin gördüğü işten hayır gelmez. Doğru olanı yapmak en güzeli. Korkmayalım. Ama durumun acayipliğine şaşırabiliriz. Geçen haftaki yazımda iklim değişikliği konusuna girmiş ve bunun gizli olmayan basit çözümünü rakamlarla...