Dikkat: Bu yazı bir iş fikri içerir. Ben neden yapmıyorum? Çünkü çok işim var. Vallahi az işim olsa hiçbirinize bırakmaz, yapar, sonra küçük bir Yunan adası satın alırdım beraber gidelim diye. Bizim Umut Şumnu belki yapar diye düşündüm bir an. Ama hemen geçti.

Geçen aşağıda yazacaklarımı çok insana anlattım. Tebessüm etmeden dinleyen tek bir kişi olmadı. Yetişkin çoluk çocuk herkes iştirak etmek istedi. Çok hoşuna gitti. Bu da iyi bir iş fikri olduğu anlamına geliyor.

Olay çok basit. Yaşları 10-14 arasında dolanan -ki en büyükleri benim İlyas’ım 13,5’tan 14- 5 çocuk Ankara’da hazine avladı.

Altında tam künye vereceğim. Ama çocuklar temel olarak Ali İlyas Solmaz, Samed Dünya Solmaz, Ahmet Öncüoğlu, Nice Şumnu ve Doğa Yakın’dı.

Ballandırmadan, dümdüz anlatayım. Siz karar verin.

Amelie’s’te av başlarken. Sağdan sola İlyas, Doğa, Ahmet, üstteki Dünya, gözlüklü Nice.

 

Şili Meydanı, Amelie’s’te saat 12’de başladı olay. Ayrı ayrı gittiler oturdular.

“Teşkilattan” Çetin ağabeyleri, Çetin Tural, masaya gelip “Size sadece Uludağ ve Niğde gazozu servisi yapmam söylendi,” dedi ve şarjlarını kontrol etti. Tam olması gerekiyor nitekim. Sonra görev zarflarını verdi. Görev zarfları boru değil. Engin Öncüoğlu elleriyle mühürledi.

Teşkilattan Engin Öncüoğlu beyefendi görev zarflarını hazırlarken.

 

Zarftan şu çıktı:

Afiyet olsun, göreviniz:

Uludağ hangi şehrimizdedir? O şehrin ve Niğde’nin plaka numaralarını bulun. Bu iki rakamın toplamı ilk şifrenizdir.

Görev: Amelie’s’te toplu selfie çekip gönderin.

İkinci şifrenizi almak için otobüsle Kızılay’daki Dost Kitabevi’ne gidin.

Görev: Otobüsün fotoğrafını gönderin.

Görev: Otobüsün içinde toplu selfie çekip gönderin.

Önce Dost Kitabevi’ndeki  kitaplardan her biriniz kendinize birer kod isim bulun. Bu isimler kitap kahramanı, yazar ya da kitap ismi olabilir. Bulacağınız isim, iki kelimeyi geçmesin.

Bir Birikim dergisi bulun. Sonra teşkilatımızdan Serhat Bey’i bulun. Serhat Bey sizi elinizdeki Birikim’den tanıyacak. Ona Birikim’i verin ve bulduğunuz ilk şifreyi söyleyin. Yeni görevlerinizi Serhat Bey verecek.

Görev: Serhat Bey ile bir toplu selfie çekip gönderin.

Çok gizli. Ama artık arşivler açıldığı için açıklayabiliyoruz.

 

Dost’ta Serhat’ın dağıttığı kimlikler böyleydi. Bu A yüzü. Sıpalar hemen kod adlarını Google translate ile çevirip çıkan saçmalıklarla dalga geçtiler.

 

Sonra teşkilattan Serhat Sevim dostumuz oğlanlara Hazine Avı ajan kimlik kartlarını ve yeni görev zarflarını verdi. Beraber selfie’lerini çektiler, görev devam etti. Kart deyip geçmeyin, görselde inceleyin. Şablondan da olsa elcağızımla tasarladım, çok uğraştım.

Kimliklerinin B yüzü. Yazan her şey ciddidir.

 

Dost’ta görev tamamlandı. Bir Birikim dergisi bulundu. Teşkilattan Serhat’a uzatılıp şifre söylendi. Görev zarfı alınıp selfie çekildi.

 

Tebrikler, göreviniz:

Teşkilat ofislerimizden ankaracizgiroman.com adresindeki Goril Çizgi Roman’a yürüyerek gidin.

Orada teşkilatımız ajanlarından “Goril” kod adlı Berkay Bey sizi bekliyor olacak.

Ona sizi tanıması için şu şifreli cümleyi söylemeniz gerekiyor: “Merhaba. Lucky Luke’un Türkçesi neden Red Kit?”

Yeni şifrenizi Berkay Bey’den alacaksınız.

***

Teşkilattan Berkay Bey şifreyi duyduktan sonra çocukların kimliklerini kontrol etti ve teker teker onlara birer küçük torba arpa verdi. Birer tane çizgiroman hediye ettir. Ve tabii görev zarflarını verdi.

Yeni görev zarfları şöyledir:

Tebrikler, göreviniz:

Kuğulu Park’a yürüyerek gidin.

Buğdayların tamamını oradaki güvercinlere verin.

Teşkilatımız kurucusu Tunalı Hilmi Bey’in heykelinden hangi illerde vekillik yaptığını öğrenin ve bu illerin harf sayılarını toplayın. Yeni şifreniz bu rakamdır.

Görev: Tunalı Hilmi heykelinin önünde aynı onun gibi durarak fotoğraf çektirin. Dikkat: Selfie değil. Birbirinizin fotoğrafını çekin. 5 tane fotoğrafı WhatsApp grubuna gönderin.

Bu rakamı WhatsApp grubumuza gönderin. Yeni direktiflerinizi bekleyin.

***

Velhasıl kazasız belasız Kuğulu’ya da ulaştılar. Güvercin besleyip fotoğrafları gönderdikten sonra şu talimatı aldılar:

Tunalı Hilmi’deki Little Italy’ye gidin.

Yiyin için.

Yemeniz bitince hesap isteyin. Bir ara hazine bulabilirsiniz. Ya da hazine sizi bulabilir. Hazinelerinizi alnıza yapıştırıp hem teker teker hem toplu selfi çektirin.

Sonuçta görev tamamlandı. Little Italy’de bizimkilere hesap gitmedi. Onun yerine 200’er lira hazine gitti.

Sonra eve gidip ödev yaptılar.

Şunu da ekleyelim. Sabah Amelie’s’e gitmeden önce “teşkilat” WhatsApp grubuna şu mesaj geldi:

Arkadaşlar, merhaba. Bugünkü hazine avınız için teşkilat merkezinden gelen direktiflerinizi iletiyorum. Lütfen her biriniz hepsini dikkatle okuyun:

Görevinizi ciddiye alın. Ciddi olun. Hazine bulmak ciddi bir iştir.

Bu görev bir ekip çalışması, hepiniz birbirinizden sorumlusunuz. Geride kimseyi bırakmak, kaptırıp önden gitmek yok.

Başta trafik kuralları olmak üzere, toplumsal her türlü kurala uymanız lazım. Dikkat çekmek tüm operasyonu tehlikeye atabilir.

Dikkat nasıl çekilmez? Mesela burnunuzu karıştırmayın. Ajanlar burun karıştırmaz. Kafa karıştırır.

Yolculuğunuz esnasında otobüse, metroya, uçağa, trene, gemiye ya da uzay aracına binmeniz gerekebilir. Size gelen görevlerde bunların birine binmeniz gerekirse onu bulmak için ultileri açabilir, Google Maps gibi yardımcı araçları ya da aklınızı kullanabilirsiniz.

Dikkat: Çevreden karışan görüşen olursa ortalama cümlelerle idare edin onları. Herhangi bir şekilde rahat hissetmediğiniz bir durum olursa hemen bu gruba yazın ya da yetişkinlerden birini arayın.

Normalin dışında herhangi bir durumda merkezi yani bu grubu haberdar edin.

Avcılık yapıyorsunuz, yarış değil. Acele etmenize gerek yok. Ama özellikle yavaş hareket etmenize de gerek yok.

Normal olun. Normal yürüyün. Normal davranın: Yağmur yağarsa ıslanabilir, rüzgar eserse serinleyebilir, güneş açarsa bronzlaşabilirsiniz. Çekinmeyin.

Velhasıl prodüksiyonumuza muhtarımız Tolga Arvas’ın müthiş katkıları oldu. Verdiği harika fikirlerin hepsini kulanmadık. Sonrakilere sakladık. Çok teşekkür ederiz.

Amelie’s’ten Çetin Tural, Dost’tan Serhat Sevim, Goril Çizgi Roman’dan Berkay Erdoğan, Little Italy’den Kurtuluş Bıçakçı’ya ve Tunalı Copy Center’a çok teşekkür ederiz.

Diğer ebeveynler Engin-Burcu Öncüoğlu, Umut-Ece Akay, Gökçe Altunay, Özgür-Yudum Yakın ve bana da güzel yavruladığımız için biraz teşekkür ederiz.

Bu av Amelie’s’te başlayıp Little Italy’de bitti, biraz fazla beyaz Türk oldu farkındayız. İlk olduğu ve bizler de heyecanlı olduğumuz için bir yığın fantastik fikrimiz vardı, onları erteledik. Tarihi bir yer gezdirmedik. Sofistike hesaplara, ara sokaklara sokmadık. Bir dahaki daha güzel olacak.

Çocuklar avlanırken ebeveynler bira içiyormuş meğer.